Herkese Açık Yeni,Farklı ve ilginç içerik paylaşımlı alıntı ağırlıklı site Küfür Yasaktır
9 Ocak 2015 Cuma
http://mikroskobikdunyam.blogspot.com.tr/ Sitedeki Yoruma İsteklerinizi Yazın lütfen
8 Ocak 2015 Perşembe
Türkiyedeki Olaylar 2
YER : Kayseri
Siz hiç karanlıkta iyi göremediğiniz için yakıt deposunun, tam dolup dolmadığını çakmak yakarak kontrol etme cesaretini kendinizde buldunuz mu? Kayseri şehirler arası otobüs terminalinde 38 AS 991 plakalı yolcu otobüsüne mazot alan muavin Z. T. Deponun tam dolup dolmadığından emin olmak için çakmak çakarak kontrol etmek ister. Sonuç; Buharlaşan mazotun parlaması ve muavinin yanık tedavisi için hasta haneye kaldırılması.
YER : Diyarbakır
Lunaparkta gece bekçisi iki kafadar (zincirlerin ucuna bağlanmış salıncaklardan oluşan) uçan sandalyelere biner ve mekanizmayı çalıştırırlar. Ancak sandalyelerin merkezkaç kuvveti ile dönerek açılmasından dolayı durdurmak için şaltere ulaşamazlar ve sabaha kadar kimseye seslerini duyuramazlar... Bu bekçilerden biri hayatini kaybetmiş,diğeri ise gördüğü uzun tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamamıştır.
YER : Karabük
Siz demir çelik haddehanesinde çalışan bir isçinin, sigarasını yakmak için 600 tonluk preslerin arasından emekleyerek geçtiğini ve 2.450 santigrat derecedeki fırına ulaşmaya çalışırken son sigarasını yaktığını duydunuz mu?
YER : Giresun
Siz hiç birisinin, diş ağrısından kurtulmak için çenesine kursun sıktığını ve beynini dağıttığını duydunuz mu?.
YER : İstanbul, Sultan beyli
Yuttuğu sineği öldürmek için ağzına Shelltox sıkıp, zehirlenerek kendiside ölen zamane uyanığını .....
dersim.com alıntıdır
Siz hiç karanlıkta iyi göremediğiniz için yakıt deposunun, tam dolup dolmadığını çakmak yakarak kontrol etme cesaretini kendinizde buldunuz mu? Kayseri şehirler arası otobüs terminalinde 38 AS 991 plakalı yolcu otobüsüne mazot alan muavin Z. T. Deponun tam dolup dolmadığından emin olmak için çakmak çakarak kontrol etmek ister. Sonuç; Buharlaşan mazotun parlaması ve muavinin yanık tedavisi için hasta haneye kaldırılması.
YER : Diyarbakır
Lunaparkta gece bekçisi iki kafadar (zincirlerin ucuna bağlanmış salıncaklardan oluşan) uçan sandalyelere biner ve mekanizmayı çalıştırırlar. Ancak sandalyelerin merkezkaç kuvveti ile dönerek açılmasından dolayı durdurmak için şaltere ulaşamazlar ve sabaha kadar kimseye seslerini duyuramazlar... Bu bekçilerden biri hayatini kaybetmiş,diğeri ise gördüğü uzun tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamamıştır.
YER : Karabük
Siz demir çelik haddehanesinde çalışan bir isçinin, sigarasını yakmak için 600 tonluk preslerin arasından emekleyerek geçtiğini ve 2.450 santigrat derecedeki fırına ulaşmaya çalışırken son sigarasını yaktığını duydunuz mu?
YER : Giresun
Siz hiç birisinin, diş ağrısından kurtulmak için çenesine kursun sıktığını ve beynini dağıttığını duydunuz mu?.
YER : İstanbul, Sultan beyli
Yuttuğu sineği öldürmek için ağzına Shelltox sıkıp, zehirlenerek kendiside ölen zamane uyanığını .....
dersim.com alıntıdır
İşte Türkiyedeki Olaylar
Kütahya'daki Zeus Bar'ın açılışındaki lazer gösterisi UFO sanılınca, yeni yılda lazer gösterisine izin verilmedi. 1 OCAK
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Konya'da içip silahlarına sarılan magandalar, Ereğli'deki 2 bin 900 yıllık İvriz Kaya Tapınağı'nı hedef aldı. Anıtın 'vurulan' burnu kırıldı. 12 OCAK
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Samsun'da bir bankanın Mecidiye Şubesi'ni soyan Mehmet Murat Pas (22), iki ay sonra aynı şubeye para yatırmaya kalkınca yakalandı. 14 OCAK
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bursa'da manavda sivribiber kalmadığını öğrenen Sezer Kırbıyıklı (30), 'Bu nasıl manav?!' diyerek domatesleri kurşunladı. 22 OCAK
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Zonguldak'taki 1. Hamsi Festivali'nde kurulan 2002 metrelik 'Dünyanın En Uzun Mangalı' için Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuruldu. Ancak 7bin ızgaranın 2 bin 500'ü çalındı. 27 OCAK
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Erzurum'da tarihi koç heykelini evinin önüne çeşme yapmak isteyen adam yakalandı.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Adapazarı'nda İnsan Hakları Ulusal Komitesi Başkanlığı'nca mahkûmlar arasında düzenlenen resim yarışmasında mansiyon kazanan Gültekin Toker'in ödülü, tahliye olduğu için evine götürüldü. Polisi gören Toker kaçtı, ödül için geldiklerini öğrenince döndü. 28 ŞUBAT
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
'Herkese bir cami' gerçek oldu
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Adana Kümes Hayvanlarını Koruma Derneği horoz dövüşü yaptırırken yakalandı. 3 NİSAN
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Antalya Büyükşehir Belediyesi, yurtdışından getirdiği timsaha 'Hıdır' adını verince, Hıdır Gürcan adlı vatandaş bunu hakaret olarak algıladı. 'İnsan' Hıdır, savcılığa başvurdu. 4 NİSAN
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Erzurum'un Boşçakmak köylüleri, dört katlı apartman büyüklüğündeki kayayı, köylerine düşmesin diye halatla bağladı. 24 NİSAN
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sivas'ta 732 yıllık tarihi bir mermer, kimliği meçhul 'meraklılar' tarafından, plastik olup olmadığının anlaşılması amacıyla kırıldı. 28 NİSAN
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bursa İnegöl'e bağlı 3 bin nüfuslu Cerrati Beldesi'ne 3 bin kişilik cami yapıldı. 29 NİSAN
Antalya'da iki kızıyla evden kaçan oryantal Hatice Topçu, eşi Celal Topçu'nun pantolonlarını, 'Takip etmemesi için' yanında götürdü. 2 MAYIS
------------------------------------------------------------------------------------------------------
Zonguldak Limanı'na sığınan kuğuyu yediler.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Samsun'da kumaş yeme alışkanlığı bulunan adam, dayanamayıp eşinin çeyizini de yiyince, boşanma davasıyla karşılaştı. 5 HAZİRAN
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Buca Belediyesi'nin bedava elektriğini kullanan Kuran kursu, elektrik satarken yakalandı.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
178 ALO - RTÜK hattına başvuran biri, Sütaş reklamında gol atan inek Ayraniç'in memelerinin görünmesinden şikâyetçi oldu. 16 TEMMUZ
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
POPSAV'ın 'Korsana Hayır!' eylemine katılan şarkıcılar Cağaloğlu'ndaki valilik binasına yürüme kararı aldı. Ancak sıcak yüzünden vazgeçip taksiye bindi. 31 TEMMUZ
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Sanayi Bakanı Ali Coşkun, 'Bakar mısınız?' diye seslenen kadına yanıt verdi: "Senin gibi kadına şimdiye kadar kimse bakmadı mı?" 7 AĞUSTOS
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Umut Sanat, Lara Croft filmi tanıtımı için 'Türk Croft' yarışması başlattı. Kadın kahramanı canlandırmak için siteye 19 erkek başvurdu.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Asuman Krause, '1. Geleneksel Boru Döşeme Yarışması'na hakem oldu.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Malezya Kralı Kapalıçarşı'dan halı aldı. Kral'a ikram olarak çay getiren garsonlar, halılara çay döktü. 15 EYLÜL
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Sakarya Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde görevli sağlık memuru Serkan Atasoy, eski gemi tayfası Cüneyt Veli'den iki saat yerine bakmasını istedi. Veli, elini kesen bir adama dikiş atarken bir doktor tarafından yakalandı. 4 EKİM
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- İzmir'de, İzmir ve Nürnberg Emniyet Güçleri arasındaki 'dostluk' maçı 3 - 0 devam ediyordu. Ancak Emniyet Müdürü Halil Tataş, 'Dostluk maçı berabere bitmeli' diyerek takıma yenilme talimatı verdi. Bu da olmayınca kaleciye 'Gol ye!' diye bağırdı. Maç 3 - 3 bitti. 5 EKİM
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- YER : Bozcaada
Bankamatikten para çekerken başka bir ülkede Elektrik çarpmasından ölmezsiniz. Türkiye'de ölürsünüz.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- YER : Adapazarı
Siz hiç arabası ile yolda giderken Radyoda duyduğu göbek havasıyla coşup, göbek atmak için aracını kenara çeken ve otoyolda göbek atarken arkadan gelen aracın altında kalıp ölen duydunuz mu. Söz konusu olay TEM otoyolu Sapanca mevkiinde cereyan etmiştir.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
YER : Kocaeli, Dilovasi
Hangi ülkede bir gemi mühendisi, kontrol etmek için gemi kazanına girdiğinde, biri başkası gelip kazan kapısını kapatır ve kazanı ateşleyip ...
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
YER : Rize
Hangi ülkede; elektrik direğine yaslanıp, ayakkabısına giren tası çıkarmak için ayakkabısını silkeleyen birisi, yoldan geçen bir başkası tarafından (cereyana kapıldığı zannedilerek, kurtarmak amacıyla temas etmeden) kürekle vurularak kurtarılmaya çalışılır?
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dünyanın her yerinde insanlar berbere gidip tiras olurlar ama, Hiçbir berber, rahatlatmak amaciyla müsterinin kafasini saga sola kanirtirken adamin boynunu kirip onu öldürmemistir. Türkiye'de öldürmüstür.
Erzurum'da.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Örnegin, bir bankamatikten para çekmek için dügmeye bastiginizda elektrik çarpmaz ve ölmezsiniz ... Türkiye'de ölürsünüz.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
shiftdelte alıntıdır
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Konya'da içip silahlarına sarılan magandalar, Ereğli'deki 2 bin 900 yıllık İvriz Kaya Tapınağı'nı hedef aldı. Anıtın 'vurulan' burnu kırıldı. 12 OCAK
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Samsun'da bir bankanın Mecidiye Şubesi'ni soyan Mehmet Murat Pas (22), iki ay sonra aynı şubeye para yatırmaya kalkınca yakalandı. 14 OCAK
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bursa'da manavda sivribiber kalmadığını öğrenen Sezer Kırbıyıklı (30), 'Bu nasıl manav?!' diyerek domatesleri kurşunladı. 22 OCAK
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Zonguldak'taki 1. Hamsi Festivali'nde kurulan 2002 metrelik 'Dünyanın En Uzun Mangalı' için Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuruldu. Ancak 7bin ızgaranın 2 bin 500'ü çalındı. 27 OCAK
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Erzurum'da tarihi koç heykelini evinin önüne çeşme yapmak isteyen adam yakalandı.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Adapazarı'nda İnsan Hakları Ulusal Komitesi Başkanlığı'nca mahkûmlar arasında düzenlenen resim yarışmasında mansiyon kazanan Gültekin Toker'in ödülü, tahliye olduğu için evine götürüldü. Polisi gören Toker kaçtı, ödül için geldiklerini öğrenince döndü. 28 ŞUBAT
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
'Herkese bir cami' gerçek oldu
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Adana Kümes Hayvanlarını Koruma Derneği horoz dövüşü yaptırırken yakalandı. 3 NİSAN
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Antalya Büyükşehir Belediyesi, yurtdışından getirdiği timsaha 'Hıdır' adını verince, Hıdır Gürcan adlı vatandaş bunu hakaret olarak algıladı. 'İnsan' Hıdır, savcılığa başvurdu. 4 NİSAN
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Erzurum'un Boşçakmak köylüleri, dört katlı apartman büyüklüğündeki kayayı, köylerine düşmesin diye halatla bağladı. 24 NİSAN
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sivas'ta 732 yıllık tarihi bir mermer, kimliği meçhul 'meraklılar' tarafından, plastik olup olmadığının anlaşılması amacıyla kırıldı. 28 NİSAN
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bursa İnegöl'e bağlı 3 bin nüfuslu Cerrati Beldesi'ne 3 bin kişilik cami yapıldı. 29 NİSAN
Antalya'da iki kızıyla evden kaçan oryantal Hatice Topçu, eşi Celal Topçu'nun pantolonlarını, 'Takip etmemesi için' yanında götürdü. 2 MAYIS
------------------------------------------------------------------------------------------------------
Zonguldak Limanı'na sığınan kuğuyu yediler.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Samsun'da kumaş yeme alışkanlığı bulunan adam, dayanamayıp eşinin çeyizini de yiyince, boşanma davasıyla karşılaştı. 5 HAZİRAN
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Buca Belediyesi'nin bedava elektriğini kullanan Kuran kursu, elektrik satarken yakalandı.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
178 ALO - RTÜK hattına başvuran biri, Sütaş reklamında gol atan inek Ayraniç'in memelerinin görünmesinden şikâyetçi oldu. 16 TEMMUZ
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
POPSAV'ın 'Korsana Hayır!' eylemine katılan şarkıcılar Cağaloğlu'ndaki valilik binasına yürüme kararı aldı. Ancak sıcak yüzünden vazgeçip taksiye bindi. 31 TEMMUZ
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Sanayi Bakanı Ali Coşkun, 'Bakar mısınız?' diye seslenen kadına yanıt verdi: "Senin gibi kadına şimdiye kadar kimse bakmadı mı?" 7 AĞUSTOS
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Umut Sanat, Lara Croft filmi tanıtımı için 'Türk Croft' yarışması başlattı. Kadın kahramanı canlandırmak için siteye 19 erkek başvurdu.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Asuman Krause, '1. Geleneksel Boru Döşeme Yarışması'na hakem oldu.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Malezya Kralı Kapalıçarşı'dan halı aldı. Kral'a ikram olarak çay getiren garsonlar, halılara çay döktü. 15 EYLÜL
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Sakarya Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde görevli sağlık memuru Serkan Atasoy, eski gemi tayfası Cüneyt Veli'den iki saat yerine bakmasını istedi. Veli, elini kesen bir adama dikiş atarken bir doktor tarafından yakalandı. 4 EKİM
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- İzmir'de, İzmir ve Nürnberg Emniyet Güçleri arasındaki 'dostluk' maçı 3 - 0 devam ediyordu. Ancak Emniyet Müdürü Halil Tataş, 'Dostluk maçı berabere bitmeli' diyerek takıma yenilme talimatı verdi. Bu da olmayınca kaleciye 'Gol ye!' diye bağırdı. Maç 3 - 3 bitti. 5 EKİM
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- YER : Bozcaada
Bankamatikten para çekerken başka bir ülkede Elektrik çarpmasından ölmezsiniz. Türkiye'de ölürsünüz.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- YER : Adapazarı
Siz hiç arabası ile yolda giderken Radyoda duyduğu göbek havasıyla coşup, göbek atmak için aracını kenara çeken ve otoyolda göbek atarken arkadan gelen aracın altında kalıp ölen duydunuz mu. Söz konusu olay TEM otoyolu Sapanca mevkiinde cereyan etmiştir.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
YER : Kocaeli, Dilovasi
Hangi ülkede bir gemi mühendisi, kontrol etmek için gemi kazanına girdiğinde, biri başkası gelip kazan kapısını kapatır ve kazanı ateşleyip ...
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
YER : Rize
Hangi ülkede; elektrik direğine yaslanıp, ayakkabısına giren tası çıkarmak için ayakkabısını silkeleyen birisi, yoldan geçen bir başkası tarafından (cereyana kapıldığı zannedilerek, kurtarmak amacıyla temas etmeden) kürekle vurularak kurtarılmaya çalışılır?
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dünyanın her yerinde insanlar berbere gidip tiras olurlar ama, Hiçbir berber, rahatlatmak amaciyla müsterinin kafasini saga sola kanirtirken adamin boynunu kirip onu öldürmemistir. Türkiye'de öldürmüstür.
Erzurum'da.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Örnegin, bir bankamatikten para çekmek için dügmeye bastiginizda elektrik çarpmaz ve ölmezsiniz ... Türkiye'de ölürsünüz.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
shiftdelte alıntıdır
6 Ocak 2015 Salı
Facebook grubumuz Açıldı!
facebook: https://www.facebook.com/groups/1508952106036399/
Bilinmeyen Birkaç Bilimsel ve İlginç Gerçek
iPodlar şarkı sayısı arttıkça ağırlaşıyor
Araştırmacıların çalışmalarına göre, iPod ve iPhone gibi MP3 çalarların içlerinde ne kadar çok şarkı varsa, ağırlıkları da şarkı sayısına göre artıyor. Boş bir iPod ile dolu bir iPod arasındaki ağırlık farkı sadece 0.4 gram. Testlere göre boş 16GB iPhone 133.2 gram iken aynı modeldeki 3,500 şarkı içeren iPhone’un ağırlığı 133.6 gram.

Londralı taksi şoförlerinin beyni diğerlerinden daha gelişmiş
Bilim adamları uydulardan yararlanarak Londralı taksi şoförlerinin beyinlerinde yön bulma sistemini araştırdı ve ilginç bulgulara rastladı.
Bilim adamları uydulardan yararlanarak Londralı taksi şoförlerinin beyinlerinde yön bulma sistemini araştırdı ve ilginç bulgulara rastladı.
Taksi şoförlerinin beyinleri incelendikten sonra hipokampuslarının diğer insanlara oranla daha büyük olduğu keşfedildi. Hipokampuslar beyindeki ana merkzlerden birisidir. Hafıza ve bilgi depolamadan sorumludur. Kuşlarda ve hayvanlarda da olup yön bulmaya yardım eder. Araştırma, taksi şoförlerinin mesleklerini yaptıkça hipokampuslarının farkedilir bir oranda büyüdüğünü gösterdi.
Köpeklerin bizi anladıklarını mı düşünüyoruz?
İnsanların köpeklerin bizleri anlayıp anlamadıkları hakkındaki düşüncelerini araştırmak adına Pongracz, Miklosi ve Csanyi, Macar köpek sahiplerine anket yaptılar. Köpek sahiplerine köpeklerinin en çok hangi tür seslenmeyi anladıklarını sorduklarında listenin başında köpeğe yöneltilen sorular, birşey yapması için verilen izinler ve bir konu hakkında bilgi verme geldi. Anketin ikinci kısmında ise köpeklerinin emirlere ne kadar uyduklarını sorduklarında cevaplar şu şekildeydi:
İnsanların köpeklerin bizleri anlayıp anlamadıkları hakkındaki düşüncelerini araştırmak adına Pongracz, Miklosi ve Csanyi, Macar köpek sahiplerine anket yaptılar. Köpek sahiplerine köpeklerinin en çok hangi tür seslenmeyi anladıklarını sorduklarında listenin başında köpeğe yöneltilen sorular, birşey yapması için verilen izinler ve bir konu hakkında bilgi verme geldi. Anketin ikinci kısmında ise köpeklerinin emirlere ne kadar uyduklarını sorduklarında cevaplar şu şekildeydi:
• Her türlü koşulda köpekler kendilerine verilen emirlerin yüzde 31’ine uyuyor.
• Köpekler şartlar doğru olduğu zaman, emirlerin yüzde 53’üne uyuyor.
Gıdıklandığımızda gülmeye doğuştan mı programlıyız?
Profesör Clarence Leuba kendi çocuklarını gözlemleyerek gıdıklandığımızda gülmenin doğuştan olup olmadığını öğrenmeye çalıştı. 1933’te ilk çocuğunu gıdıklarken yüzünü maske ile kapatarak yüz ifadesinin görünmesini engelledi. İlk çocuğuyla yaptığı deney bozulunca deneye ikinci çocuğuyla devam etti ve kızını gıdıklarken kendisinin o güne kadar hiç gülmemesine rağmen kızının güldüğünü gördü.
Profesör Clarence Leuba kendi çocuklarını gözlemleyerek gıdıklandığımızda gülmenin doğuştan olup olmadığını öğrenmeye çalıştı. 1933’te ilk çocuğunu gıdıklarken yüzünü maske ile kapatarak yüz ifadesinin görünmesini engelledi. İlk çocuğuyla yaptığı deney bozulunca deneye ikinci çocuğuyla devam etti ve kızını gıdıklarken kendisinin o güne kadar hiç gülmemesine rağmen kızının güldüğünü gördü.
3 Ocak 2015 Cumartesi
1 Ocak 2015 Perşembe
Işığın Ağır Çekimi!
ışığı hiç ağır çekimde izlediniz mi?imkansızdı.şu ana kadar.TED e eklenen bu video bi harika.ilginç,ilginç...
http://www.dailymotion.com/video/x1qkcyu_isigi-1-trilyon-kat-yavaslatma_tech#from=embediframe
http://www.dailymotion.com/video/x1qkcyu_isigi-1-trilyon-kat-yavaslatma_tech#from=embediframe
Benzin ile Dizel arasındaki fark nedir? (İki dakikada Bilim)
Benzin ile Dizel arasındaki fark nedir? (İki dakikada Bilim)
İsterseniz, İki Dakikada Bilim programının bu mevzuyla ilgili görüşlerine bakalım
http://www.dailymotion.com/video/x1uaisd_benzin-ve-dizel-arasindaki-fark-nedir-2-dakikada-bilim_webcam#from=embediframe
Nikola Tesla’nın laboratuvarında çıkan yangın
Nikola Tesla’nın laboratuvarında çıkan yangın

Bir yaz ve arkadaşlarını hemen hiç görmediği bir kız daha geçmek üzereydi. Yoğun bir tempo ve kararlılıkla çalışmaya devam ediyordu. Zaman zaman deneyleri hiç umulmadık yönlere sapıyordu ama böyle zamanlarda da gülümseyerek, Lort Rayleigh‘ın uzmanlaşma hakkında verdiği açık tavsiyesini hatırlıyordu.
Sonra birdenbire felakete kamçısını şaklattı. 13 Mart 1859 sabahı saat 02:30′da, 33-35 South Fifth Avenue’daki laboratuvarda yangın çıkmıştı. İçinde bulunduğu altı katlı bina yerle bir olmuş, hasar ölçülemeyecek denli büyüktü. Kendisinin ve asistanı Kolman Czito’nun büyük emek sarf ederek yaptıkları deney aletleri, bulundukları dördüncü kattan ikinci kata inmişler, erimiş hurda metal yığınına dönmüşlerdi.
Hiç bir şey sigortalı değildi. Olsa bile kayıpları telafi edilemezdi. Bir milyon doların bile deneylerinin sonuçlarını geri getiremeyeceğini söylüyordu. Omuzları çökmüş, bitap ve üzgün bir halde sabahın ilk ışıkları ile birlikte laboratuvarından artakalanların yanından ayrılacak ve nereye gittiğini, zamanın nasıl geçtiğini fark etmeden, düşünmeden soğuk New York sokaklarını arşınlamaya başlayacaktı. Johnson’lar telaşla onu sık sık gittiği yerlerde aramaya konulmuşlardı.
Dünyanın dört bir yanından gazeteler trajediyi duyuruyorlardı: “Bir yaşam boyu süren çalışmaların meyveleri kül oldu.” “Dahinin alın teri silindi gitti.” Londra’da yayınlanmakta olan Electrical World en büyük kaybın mucidin bedensel çöküşü olduğunu yazıyordu. New York Sun’dan Charles A. Dana ise en büyük takdiri dile getiriyordu: “Nikola Tesla’nın laboratuvarının içindeki harikalarla birlikte meydana gelen yıkımı, kişisel bir felaket olmaktan çok uzaktır. Bu, bütün dünyanın talihsizliğidir. Şu kadarını söylemekle kesinlikle abartmış olmayacağız: Bu dünya üzerinde yaşayanlar arasında bu genç beyefendi kadar insanlık için önemli olan kişilerin sayısı bir elin parmakları, belki de tek bir elin parmağı kadar azdır.”

Radyo, telsiz enerji nakli ve güdümlü taşıtlar ya da sonradan X ışınları olarak anılacak olan efektler konusunda ve endüstri için büyük önem taşıyacak sıvı oksijen konusundaki çalışmalarında geldiği noktayı, ancak yakın asistanları bilebiliyorlardı. Muhtemelen ilk kattaki benzin nedeniyle çıkan yangın sırasında bütün binanın patlamasına yol açanda bu maddeydi.
En sonunda, yangının ertesi günü Katharine tarafından kaleme alınan duygusal bir mektup Tesla’ya kadar ulaşabilecekti. Onu her yerde aradıklarını ve bu “telafi edilemeyecek kaybı” yaşarken ona destek olabilmeyi umduklarını yazıyordu.
“Sanki yer yarıldı da içine girdin… Lütfen seni görmemize izin ver ki bu korkunç düşünce zihinlerimizden silinsin” diye yalvarıyordu. “Bugün bu felaketlerin boyutlarını daha içten idrak ettim ve gittikçe artan endişem nedeniyle, sana mektuplarla iletemeyeceğim gözyaşlarımı dökmekten bitap düştüm, sevgili dostum. Neden hemen bize gelmiyorsun, belki sana yardım edebilirdik. Sana destek olamayacak kadar şefkatten yoksun olduğumuzu düşünme…”
Davetlerini yanıtsız bırakan bu garip adamın hayatını ve mutluluğunu bu kadar çok etkilemesi onun için sorun değildi.

Kaynak: Kitap: Zamanın Ötesindeki Deha – Tesla, S.105 – 106 renklist
Madde,Antimadde nedir?

Madde nedir?
Klasik manada, madde evreni dolduran, hacmi olan nesnelerdir. Aslında yetersiz tanım!…
F=m.a şeklinde ifade edilen denklemi F/a=m şeklinde dönüştürürsek nasıl ifade ederiz? Sonuçta denklemlerin de birer fiziksel açıklaması var!
Madde, aslında aklınıza gelebilecek masa, sandalye, çilek, havuç, bilgisayar, su, element, atom, gezegen veya buna benzer hacim kaplayan nesnelere verilen isimdir.
Maddenin özü nedir?
Maddenin yapıtaşları atomlardır. Mesela bugün doktorlardan sık sık duyduğumuz, kalsiyum tüketin, magnezyum tüketin şeklindeki öneriler aslında madde önerisidir. Biz de aslında madde bileşenleriyiz. Atomlar ise çekirdek ve elektronlardan oluşuyor. Elektronlar ışık hızının altında bir hızla çekirdek etrafında dönmektedir. Çekirdek, nötron ve protonlardan oluşuyor. Protonlar ise uud kuarklarından, nötronlar ddu kuarklardan oluşur. Cerndeki deneylerde bu parçacıklar da kafa kafaya çarpıştırılarak daha alt mertebede hangi parçacıkların olduğunu gösterecek. Aranan bir özel parçacık var aslında, bunlara girersek çıkamayız. Aranan olay maddenin özünde ne var? cümlesidir.
Maddenin özüne bakıldığında parçacıklardan oluşuyor, fakat bu parçacıkların antileri dediğimiz karşıt yüklü olanları da var ki bu parçacıklar bir araya gelince madde yok olup yerini enerjiye bırakıyor. Bu da maddenin özünün karmaşık bir yapıdan oluştuğunun bir göstergesi.

Madde ve Enerji arasındaki ilişki nedir?
Einstein’in müthiş bir denklemi olan E=mcc veya Enerji=kütle x ışık hızı x ışık hızı şeklindedir.
Bu formül aslında maddenin enerjiye dönüştüğünün bir ispatıdır. Bu çeşitli deneylerden kanıtlanabildiği gibi. Radyasyon yayan maddelerden de muhakeme yapabilirsiniz. Sonuçta radyasyon da bir enerji ise ve madde bu enerjiyi kendiliğinden yayıyorsa, demek ki madde enerjiye dönüşüyor demelisiniz!
Madem madde enerji ile orantılı, öyleyse madde ile dolup taşan bu evrende neden soğuktan donuyoruz? Yani neden maddeyi enerjiye dönüştürüp kullanmıyoruz? Einstein ne demek istiyor bu denklemlerle?
Bu konuya sadece on dakikanızı ayırıp düşünmenizi istirham ediyorum. Düşünmek beyin elektrik aktivitenizi artıracak ve sizi mutlu edecektir. Beyninizi düşünüp sorgulamaktan alıkoyan tüm düşünce sistemlerini silin, öyle düşünün!

Madde Antimadde nedir?
Şu gördüğünüz nesnelere karşılık gelen bir de bunların antisi yani ters yüklü olanları var. Bu hakikaten gerçek. Basit bir örnek verelim, mecliste elini kolunu sallayarak birbirine parmak sallayan şahısların parmaklarının atomlarının dizilişini hesaplayıp bunlara karşılık bir anti parmak oluşturur meclise sokarsanız o parmak sallayanların parmakları yok olur! Abartmıyorum! Madde ile bu maddeye karşılık gelen ters yüklü madde birbiri ile çarpışırsa yok olup yerini ışığa bırakıyor. Yani madde + anti madde = enerji
Son zamanlar madde anti madde tartışması da böyle, ölüm olayı da belki bizim antimizin gelip bizi bulması olayıdır. Acaba Azrail bir anti madde midir? Sonuçta melekler enerji kökenli! Bu yüce kitapların açıklamalarında böyle geçer. Yani meleklerin enerji kökenli olduğunu yazıyor. Tabi bu bir benzetme demekte fayda var. Aksi halde antimaddeye tapan bir insanlık yaratma peşinde değilim. Muhakeme yapmanız mecazları görmeniz açısından faydalı olacaktır.
Bakınız: Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kuran dili adlı eserinde meleklerin bir tür güç kuvvet olduğundan bahseder.
Kaynak: Gediz DEMİR ve renklist
Neden Korkuyoruz?
Nelerden korkarsınız?
Yılan ya da örümcekler
kalbinizin daha hızlı çarpmasına neden olur mu? Ya da topluluk önünde
bir konuşma yapmanız gerekse, avuç içleriniz nemlenmeye başlar mı? Tüm
bu durumlar, pek çok insan için adrenalinin neden olduğu stres tepkisini
tetikler. İlginç olan şu ki bu korku davranımları, panik ataklarda da
görülebileceği gibi görünürde bir tehlike ya da herhangi bir neden
olmasa bile tetiklenebiliyor.
Psikolog ve nörologlar, bu
korku davranımıyla nasıl başa çıkılabileceği konusunda araştırmalarına
devam ediyorlar. Korkulardan kurtulmak, korku veren anıları bellekten
silmek gibi basit bir işlem değil. Bunun yerine fobik kişi, bu korkuyu
tetikleyen anı ya da uyarıcıya sürekli olarak maruz kalarak korku
tepkisini bastırmayı öğrenmeli. Boston Üniversitesi’nin Kaygı
Bozuklukları Merkezi Yöneticisi David Barlow, bazı fobiler için böylesi
bir maruz bırakma tedavisinin %90 oranında başarılı olduğunu söylüyor.
Araştırmacılar, çoğu fobi ve diğer korku hastalıklarının bir şekilde koşullanılmış davranımlar olduğunu ileri sürüyorlar.
Araştırmacılar, çoğu fobi ve
diğer korku hastalıklarının bir şekilde koşullanılmış davranımlar
olduğunu ileri sürüyorlar. Yaklaşık bir yüzyıl önce Rus fizyolog Ivan
Pavlov’un klasik koşullanma deneyi, hayvanların belli uyarıcılara belli
fizyolojik yanıtlar vermeye koşullanabileceğini, bu sayede bu
fizyolojik yanıtların öğretilebileceğini kanıtlamıştı. Bu çalışmadan
yola çıkan Amerikalı psikolog Watson ise, “Küçük Albert ve Beyaz Sıçan”
adıyla anılan ünlü deneyini tasarlamıştı. Deneyde, 11 aylık uysal bebek
Albert’e ne zaman beyaz bir sıçan gösterilse, onu oldukça korkutup
ağlamasına yol açan bir metal sesi de beraberinde eşlik etmişti. Bir
süre sonra beyaz sıçana da ağlama tepkisi veren Albert, bu tepkisini pek
çok beyaz ve tüylü nesneye genelleyerek tavşandan, köpekten, hatta ve
hatta sakalları dolayısıyla Noel Baba’dan bile korkmaya başlamıştı.
Albert’in bu davranımı pek çok psikologca “koşullanılmış korku
davranımı” olarak adlandırıldı.
Korkunun önüne nasıl geçilir?
Tahmin edersiniz bugün,
psikologlar etik nedenlerden ötürü küçük Albert gibi bebekleri
kullanmayı tercih etmiyorlar. Konu üzerinde yapılan deneyler
kemirgenlerle yürütülüyor. Bulgular şöyle olmuş: Organizma, korku verici
uyarıcıyla (metal sesi) özdeşleştirilen nesne ya da özellik (beyaz ve
tüylü olma durumu)’ e bu korku verici uyaran olmadan düzenli olarak
maruz bırakıldığında fobik tepki sönmeye uğruyor, ancak yeni bir
çevrede, ya da stresli şartlarda tekrar geri geliyor. California
Üniversitesi’nden Mark Barad bu durumu şöyle açıklıyor: “Sönme,
baskılayıcı bir öğrenme paradigmasıdır; deneyimlenen ilk korkunun
silinmesi değil.”
Barad’ın üzerinde durduğu bir
diğer önemli noktaysa, öğrenmenin zaman aralıklarına dağıtılarak
gerçekleştirilmesi gerektiği. Bu gerçeklik, öğrencilerin sınav öncesi
gece yaptığı yoğun bilgi yüklemesinin niçin işe yaramadığını
destekliyor. Ancak Barad ve ekibi, yaptıkları bir çalışmada sürpriz
sonuçlar almışlar. Deney, korku verici uyaranla (Küçük Albert
örneğindeki metal sesi), başta nötr olan uyaran (örnekteki beyaz ve
tüylü nesneler) arasındaki ilişkiyi sönmeye uğratarak tedaviyi mümkün
kılma konusunda yapılmış. Fobik hastalar, korktukları uyaran verilmeden,
başta nötr durdukları ve bu uyaranla beraber korkmaya koşullandıkları
nesneye düzenli olarak kısa ama yoğun seanslarla maruz bırakılmışlar. Bu
yolla tedavinin daha etkili olduğu görülmüş. Oysa ekip çalışmanın
başında, öğrenmenin zamana yayılması gerektiğini düşünmüş. Aradaki
ilişkinin sönmeye uğratılması aşamasında, maruz bırakma seanslarının
zamana yayılıp uzun süreç içinde tamamlanmasının daha etkili olacağı
sonucuna varmış. Ekip, klinik uygulamanın fobik hastalar üzerinde
yapılan maruz bırakma tedavisi seanslarının birkaç saat içinde, yoğun
biçimde kısa seanslarla tekrarlanması olduğunu açıklamış.
Barad ve ekibinin bulgusunun
niçin şaşırtıcı olduğu konusunda bir beyin fırtınası yaparsak, şöyle bir
açıklama mümkün olabilir: Ekip, koşullanma yoluyla öğrenmeden
bahsetmekte. Haliyle, ilkel bir öğrenme mekanizması söz konusu. Oysa
sınava çalışırken, bilişsel düzenlemeler, yorumlar gerektiren üst seviye
bir öğrenmeden bahsediyoruz. İşte ikisi arasındaki etkili yöntem
farklılığı da, bu kritik ayrımdan kaynaklanıyor olabilir.
Kaynak: Travis, J. (2004). Fear Not. Science News, 165.
Fareler de Pişman Oluyormuş!
Yaptığı tercihlerden
daha sonra pişman olan tek canlı insan değil. Farelerin de geriye dönüp
değişiklik yapmak istediği anlaşıldı.

Farelerin, daha önce insan dışında hiçbir memelide rastlanmayan biçimde, pişmanlık hissine sahip oldukları ortaya çıktı.
Araştırmacıların
’restoran sırası’’ adını verdiği test, farelerin yemeklerine ulaşmak
için beklediği sürenin, tercihlerini ve daha sonra bu tercihlerle ilgili
davranış farklılıklarını belirledi.
Minnesota
Üniversitesi Profesörü David Redish’in BBC Nature News’e yaptığı
açıklamaya göre, test bir restorantta sırada beklemeye benzetiliyor.
Fareler bazı durumlarda güzel yemekler sunulan,
fakat beklemesi z aman alan taraftan vazgeçip daha az lezzetli
yiyeceklerin olduğu tarafı tercih ediyor.
Fakat
bu durumda sık sık geriye dönüp önceki restorana baktıkları
gözlemleniyor. Lezzetli yiyecekler için beklemeye daha meyilli oldukları
anlaşılan farelerin bu hareketi, onların bireysel tercihlerinin
olduğunu gösteriyor.

Profesör
Redish’e göre, bu testte önemli olan nokta pişmanlık ile
hayalkırıklığını birbirinden ayırmak. Bunu yapmanın yolu ise farelerin
bireysel tercihlerini yapmalarına izin vermek.
Tercihlerin
gözlenmesi iyi ile kötü seçimler arasındaki ayrımı da ortaya çıkarıyor.
Farelerin bazen iyi olanı atladıkları ve kötü tercihlerle yüzleştikleri
farkediliyor.
Nature Neuroscience’ta yayımlanan bu araştırma, pişmanlığın sadece insana has bir duygu olmadığını gözler önüne seriyor.
İnsan
beyninin orbitofrontal korteks adlı parçasının pişmanlık sırasında
aktif olduğunu söyleyen Profesör Redish, bir hata yaptıklarını
farkettiklerinde farelerin beyinlerindeki aynı bölgenin de uyarıldığını
söylüyor.
Uzak gelecekte Işınlanma gerçek olabilir mi?
2012 tarihinde ilk kez hadron
çarpışmasını gerçekleştiren ve dünyada en büyük ilklerden birine imza
atan bilim insanları artık bir atomu üç metre öteye gönderebiliyor.. Bu
sonuçla hareket edilecek olursa insanların ışınlanması
artık hayal değil.

Bilim adamları uzak bir tarihte (Kesin olarak herhangi bir zaman diliminden bahsedilemiyor. ) insanların Uzay Yolu serisindeki gibi ışınlanarak bir yerden başka yere nakledilmelerinin mümkün olacağını açıkladı. Araştırmacılar, atomun taşınması gibi insan da dahil olmak üzere büyük nesnelerin ışınlanmasının fizik kurallarına aykırı bir durum olmadığını belirttiler.
Hollanda’da Delft Teknoloji Üniversitesi görevli olan Profesör Robert Hanson şunları aktardı: “Atomları ışınlamayı başardık. Temelde atomları bir yerden başka bir yere teleport edebiliyorsak prensip olarak kendimizi de ışınlayabilmemiz mümkündür. Ama yine de bu ancak uzak bir gelecekte mümkün olabilir.”
Kayynak:renklist

Bilim adamları uzak bir tarihte (Kesin olarak herhangi bir zaman diliminden bahsedilemiyor. ) insanların Uzay Yolu serisindeki gibi ışınlanarak bir yerden başka yere nakledilmelerinin mümkün olacağını açıkladı. Araştırmacılar, atomun taşınması gibi insan da dahil olmak üzere büyük nesnelerin ışınlanmasının fizik kurallarına aykırı bir durum olmadığını belirttiler.
Hollanda’da Delft Teknoloji Üniversitesi görevli olan Profesör Robert Hanson şunları aktardı: “Atomları ışınlamayı başardık. Temelde atomları bir yerden başka bir yere teleport edebiliyorsak prensip olarak kendimizi de ışınlayabilmemiz mümkündür. Ama yine de bu ancak uzak bir gelecekte mümkün olabilir.”
Kayynak:renklist
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)